29 / 03 / 2024

Araplar Avrupa'dan neden kaçıyor?

Araplar Avrupa'dan neden kaçıyor?

Arapların Türkiye’yi farklı nedenlerle (dini, siyasi , turizm vs.) tercih ediyor ama en önemli neden Türkiye’nin sunduğu ekonomik fırsatlardır. Dünya’da ekonomik güç kaymaları yaşanıyor. Özellikle Avrupa ülkeleri ekonomik çöküşün eşiğinde



Araplar, bu durumun  bizden daha iyi farkında. Yani yüz yıldır Arapların gözdesi olan Avrupa’da halk deyimi ile “çarşı karışıyor”… Sonuçta Araplar kaçıyor.. Sadece Araplar değil Avrupalı zenginler bile Avrupa’dan kaçıyor…


Avrupa ülkelerinin içinde bulunduğu ekonomik durumu daha iyi kavramak için gazetelerin son birkaç günlük haberlerine bir göz atalım.


Sabah gazetesi 20 Ekim 2012  “17 özerk yönetimin bulunduğu İspanya'da yardım çığlıkları yükseliyor. Çılgın partileri ile ünlü olan ve İbiza, Mayorka ve Menorca adaları en son yardım talep eden bölge oldu.” 


Milliyet Gazetesi  20 Ekim 2012 “ EN ‘SEKSİ’ TAKIM! Yunanistan’da amatör bir futbol takımı sponsor bulmakta zorlanınca iki genelevle anlaştı. Futbolcular pembe formaları görünce şaka yapılıyor sandı.”


Hürriyet gazetesi 20 Ekim 2012 "Fiyatlar düştü göçler başladı...İTALYA polisinin, Pugila bölgesinde müşteri arayan Yunanlı hayat kadınları yakalaması Atina’da şaşkınlık yarattı. İll Messaggero gazetesinin haberi Atina’da “Yunanlı hayat kadınları İtalya’ya göç ediyor” başlığıyla duyurulurken, bunun ülkedeki ekonomik krizin bir sonucu olduğu belirtildi.


Habertürk Gazetesi: “Ülkeyi terk ediyor! 41 milyar dolarlık vatandaşlık başvurusu... Bünyesinde Louis Vuitton, Bulgari, Donna Karan, Kenzo, TAG Heuer gibi 60'a yakın lüks markayı barındıran LVMH'nin sahibi Fransız Bernard Arnault, yüzde 75 vergiyi duyunca Belçika vatandaşı olmak için başvuruda bulundu. “


Habertürk Gazetesi “Avrupalı göç ediyor! Birkaç yıl öncesine kadar göçmenler için daha iyi bir hayatın simgesi olan Avrupa'dan şimdiyse kaçış başladı. Portekizliler, iş bulmak için petrol zengini Angola, Mozambik ve Brezilya gibi eski sömürgelerine, İspanyollar da Arjantin'e yöneldi.”


BBC “İtalya: Ekonomik kriz tahmin edilenden de derin... Euro bölgesinin bir diğer önemli ülkesi Fransa'da da, ard arda üç çeyrek boyunca sıfır büyüme kaydedildiğine dikkat çekilerek, ülke ekonomisinin küçülmeye doğru ilerlediği kaydediliyor.”


Fransız Les Echos gazetesinin  İtalya Merkez Bankası'na dayanarak yayımladığı habere göre, Ekonomik kriz İtalya'yı 25 yıl geriye götürdü...İtalyan sanayi, küresel ekonomik krizin başından beri çeyrek puan düşerek, 25 yıl önceki seviyesine geriledi.”


Euronews’in 5 Mayıs 2012 tarihli haberine göre “Avrupa’da ekonomik kriz ömür törpülüyor. Avrupa siyasetini sarsan ekonomik krizin sosyo-psikolojik etkilerinin görülmesi de çok gecikmedi. Krizin merkezindeki ülkelerden Yunanistan’da ve İtalya’da intihar oranları son 3 yılda belirgin bir şekilde yükseldi. 2012’nin ilk aylarında İtalya’da yaşamına intiharla son vermeyi seçenlerin sayısı 73 oldu.”


Milliyet Gazetesinin 20 Ekim 2012 tarihli haberi: “Ünlü Alman modacı Karl Lagerfeld, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’a ‘embesil’ dedi. Marie-Claire dergisine konuşan modacı, “Hollande zenginlerden nefret ediyor. Bu bir felaket. Onları cezalandırmak istiyor fakat yabancılar artık Fransa’ya yatırım yapmıyor. Ayrıca moda, bijuteri, parfüm ve şarap dışında Fransa artık hiçbir şey satamıyor” dedi.


NTVMSNBC haberine göre “Defol git aptal zengin…Fransa ve Avrupa'nın "en zengini" ünvanına sahip Fransız işadamı Bernard Arnault'nun Belçika vatandaşlığına geçmek için yaptığı başvuruya siyaset dünyası, emek sendikaları ve medyadan tepkiler yağıyor. Sol eğilimli Liberation gazetesi, "Defol git aptal zengin" manşetini attı.


Milliyet Gazetesi “Almanya Başbakanı Angela Merkel, Avrupa’yı pençesine alan finans krizinde önemli rolü olduğunu belirttiği piyasalara sert çıktı. Abensberg kentinde lideri olduğu Hristiyan Demokrat Birliği’nin kardeş partisi Hıristiyan Sosyal Birliği’nin bir organizasyonuna katılan Merkel, piyasanın halka hizmet etmediğini, çoğunluğu göz ardı ederek birkaç kişinin zengin olmasını sağladığını söyledi.”


Samanyolu haber “İngiltere'deki ekonomik kriz sebebiyle 1000 kişi intihar etti… Britanya Tıp Dergisi'nde (BMJ) dün yayınladığı bir araştırma raporu, Avrupa'daki ekonomik krizin intihar vakalarını artırdığını ortaya koydu.”


Sabah Gazetesi 21 Ekim 2012 tarihli haberi “Türkiye'ye 100 milyar dolar getirecek… Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings'in İstanbul'da 8 Kasım'da düzenleyeceği ''Türkiye'nin kredi görünümü'' başlıklı toplantı öncesinde, piyasa aktörleri Fitch'ten Türkiye'ye yönelik bir kredi notu artışı olacağı beklentisine girdi.  Kredi not artırımı gerçekleştiğinde Türkiye, 2013-2023 yılları arasında yıllık ortalama 75 milyar dolar fon girişi sağlayabilecek. Bu da 10 yılda 100 milyar dolar civarında ekstra sermaye girişi anlamına geliyor.”


Yukarıda haberlerden sonra sadece Zengin Araplar değil “bende kaçarım Avrupa’dan” diyeceğinizden eminim. Batının önemli başkentlerini bundan sonra iç kargaşa bekliyor. Eski Libya lideri Kaddafi, daha birkaç yıl önce İtalya’da çadır kurduğunda eski İtalya Başbakanı Berlusconi’nin yüzüne “Batılıların Afrika’yı sömürmelerinin tanzim zamanı geldi” demişti… Yüzyıldan fazla bir süredir sömürgecilikten ciddi gelir elde eden Avrupa için deniz bitti kara göründü. Birçok Avrupalı şirket için de artık güvenli liman Türkiye’dir.


Araplar Türkiye’ye öncelikle “güvenli liman” olarak gördükleri için geliyor. Batıya yatırım yapan birçok Arap fonunun gözü Türk Konut Sektörünün sunduğu fırsatlarda. Hükümet bu nedenle  yeni mütekabiliyet yasasını çıkarttı. 


Ancak bu yasa Arap ülkelerinde henüz yeterince bilinmiyor. Burada hükümete çok iş düşüyor. Orta halli bir şirketin bile pazarlamasında birkaç yüz elaman çalışıyor. Ama  Arap ülkelerindeki Türk Ticaret  Ateşeliklerindeki görevli sayısı bir elin parmakları kadar. Konut Sektörü bu yasanın tanıtımını ve sunulan fırsatları sadece hükümete bırakmamalı. Sektörün yurtdışı tanıtım konusunda hangi adımları atması gerektiği hususunu yarınki değerlendirmemde ele alacağım.


Sonuç olarak 22 Ekim 2012 tarihi itibarı ile Araplar için İstanbul’un sunduğu fırsatları dünyada sunabilecek başka bir şehir yoktur. Bu nedenle İstanbul’un kıymetini bilelim. Batılı emlak şirketleri, yatırım ajansları ve fonlar İstanbul’u Araplara pazarlamak için telaşta. Onlara teslim olmayın…


İstanbul’un oluşturduğu bu “ekonomik değer ve fırsatları” biz isteğimiz gibi, istediğimiz oranda ve istediğimiz bölgede sunalım.  


Saygılarımla,

Abdullah Çiftçi

www.abdullahciftci.com



Geri Dön