20 / 04 / 2024

İzmir Ekonomi Zirvesi gerçekleşti!

İzmir Ekonomi Zirvesi gerçekleşti!

Yeni Asır'ın önderliğinde gerçekleştirilen İzmir Ekonomi Zirvesi 'nde iş dünyası temsilcilerinin taleplerine destek veren Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "İzmir'in serbest bölgeler şehri olmasını istiyoruz" dedi




İzmir ekonomisi dün tarihi günlerinden birini yaşadı. Yeni Asır'ın girişimiyle düzenlenen  İzmir  Ekonomi Zirvesi, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin katılımıyla Swissotel Büyük Efes'te gerçekleştirildi. İzmir Ticaret Odası (İTO), Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO), İzmir Ticaret Borsası (İTB), Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) ve Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi'nin desteğiyle gerçekleştirilen zirvede Bakan Zeybekci, İzmir'in Ege'nin tartışmasız başkenti olduğunu ve bölgedeki diğer illerle işbirliği yaparak büyüyeceğini söyledi. Reçetesini de ortaya koyan Zeybekci, "Bölgesel düşünün. Büyük düşünürseniz, İzmir büyüyecek. İzmir, Uşak, Manisa, Denizli ile tüm bölge olarak bir bütündür. İzmir'i körfeze sıkıştırarak değil Manisa, Uşak, Aydın, Muğlası ile olabildiğince kültür sınırlarını dağıtarak Türkiye gibi yapacağız" dedi. Zirvede konuşan İzmir iş dünyası temsilcilerinin en öne çıkan isteklerinin başında İzmir'in bir serbest şehir veya serbest bölgeler şehri olması yer aldı. Zeybekci de buna destek vererek, "İzmir'in bir serbest bölgeler şehri olmasını istiyoruz" dedi. "Oturalım İzmir'i yeniden planlayalım" diyen Zeybekci şyunları söyledi; "İzmir'den nokta atış teşviklerde özel üretim yapmaya hazırız. Tüm kurallar zorlayalım. Başaracağız. Ama öyle bir serbest bölgeler kuralım ki dünyadaki o gelişmiş ülkelerdeki emeklilerini ağırlayalım. O coğrafya İzmir olsun, sağlık serbest, sosyal güvenlik serbest bölgesi olsun. Orada bizim misafir edeceğimiz 50 bin kişi 5 milyon turiste bedeldir."


"Her desteğe hazırız"

Zirve Yeni Asır Genel Yayın Yönetmeni Şebnem Bursalı'nın "hoşgeldiniz" konuşmasıyla başladı. Bursalı, İzmir için kritik öneme sahip bu zirveden çıkacak kararların hayata geçirilmesinde de her türlü desteği vereceklerini vurguladı. Zirvenin önemli mimarlarından biri olan Ekonomi Bakan Yardımcısı Adnan Yıldırım da bakanlık olarak zirvede yapacakları sunumun genel detayları hakkında bilgi verdi. Yıldırım, "İzmir genç nüfusu olan önemli tecrübeleri ve ticari birikimleri olan, yüksek eğitim düzeyi ve gelişmiş alt yapı unsurlarıyla birlikte potansiyeli olan bir kent. İhracatta Türkiye'de 4'üncü sırada olan İzmir önemli bir potansiyeli barındırıyor. 4'üncü büyük ihracat kenti olan İzmir, ihracat teşvikleriyle ilgili bizden ne alıyor, ne alabilir? Bunu konuyu daha da açacağız. Bunu yeniden tanımlayacağız. Serbest bölgeler konusunda ise, Türkiye'nin en başarılı serbest bölgesi İzmir'de bulunan ESBAŞ'tır. Sonra da İZBAŞ. O da gelecekte benzeri başarıları elde edecek. Bu konuda düşüncelerimiz var. Çalışmalar var" diye konuştu. Yıldırım'ın ardından Ekonomi Bakanlığı Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürü İbrahim Uslu, İhracat Genel Müdür Vekili Veysel Parlak ve Serbest Bölgeler, Yurtdışı Yatırım ve Hizmetler Genel Müdürü Uğur Öztürk, birer sunum yaparak, İzmir'e her türlü desteği vermeye hazır olduklarını vurguladılar.


"İzmir'i yeniden planlayalım"

Tüm konuşmaları dinledikten sonra kürsüye çıkan Bakan Zeybekci, önemli mesajlar verdi. "İzmir, Uşak, Manisa, Denizli ile birdir, bütündür. Bu parçayı merkez olarak bölgesel olarak düşünürsek İzmir bölgenin tartışmasız başkentidir" diyen Zeybekci, zirveyi bakanlığı için "beslenme çalışması" olarak nitelendirdi. Zeybekci, "Almaya geldik. İstişare yapmaya geldik. Manisa'da sanayi var İzmir'de de olsun. Böyle değil arkadaşlar. Denizli'de de aynı sıkıntı vardı. Çardak Havaalanına 3 kilometre uzakta Afyon'da yatırım yaparsanız teşvik oranları farklıydı. Umursamadık ama. Eğer ki, burada bir yatırım Manisa'ya gidiyorsa, engel olamazsınız. Ne kadar teşvik verirsek verelim, bazı yerlere 6. derece teşvik veriyoruz. Oraya giden var mı? Denizli 1 iken Afyon 5-6 idi. Teşvik ederken farklı şekilde olmalı. Bu yapılan teşvik sistemi doğdurur. Bazı şeyleri düzeltilebilir ama mantığı doğru" dedi.

İzmir'in daha da ileriye gitmesi için reçetesini de ortaya koyan Zeybekci, "İzmir'in bir serbest bölgeler şehri olmasını istiyoruz. Bundan dünya çok büyük menfaatler sağlamış. Biz maalesef Türkiye, Avrupa Birliği'ne girecek diye serbest bölgeleri ihmal ederek hata yaptık. Halbuki İrlanda, Portekiz gibi ülkeler AB'ye girerken serbest bölgelerini koruyup 30 sene ileriye taşımışlar. 50 yıldır girmediğimiz AB'ye 53 yıl daha girememe durumu varken bu hata yapılmamalı. Serbest bölgelerden sonuna kadar faydalanmalı" dedi. 

İzmir'de Ege Serbest Bölgesi'nin bu karmaşaya rağmen çok başarılı olduğunu vurgulayan Ekonomi Bakan Zeybekci, "Oturalım, İzmir'i yeniden planlayalım. Bakanlık olarak biz terzi üretimi teşviklere de varız. Nerede, nasıl, neyi teşvik edeceksek tüm kuralları zorlayalım. İzmir'de Ege Serbest Bölgesi benzeri limanlara çıkışları olan bölgeler dışında gelişmiş ülkelerden tedavi ve yaşlı bakımı amacıyla kullanılacak sağlık serbest bölgeler de kurulabilir. Bunları yaparken de Manisa'yı, Aydın'ı Denizli, Uşak'ı içine alarak bir yerde toplayalım" dedi. 


Nokta atış teşvikler

İzmir'den nokta atış teşviklerde özel üretim yapmaya hazır olduklarını belirten Zeybekci, "Tüm kurallar zorlayalım. Başaracağız. Küllerini üstünden kaldırınca İzmir'in altında muhteşem güzellik var. Şehirleşme anlamında eksikler olabilir. Sidney güzel olabilir ama sıkıcı bir şehir. İzmir güzel heyecanları var. Bunları beraber yapacağız" dedi. İTB Başkanı Işınsı Kestelli'nin "pastayı büyütme"den söz ettiği ifade eden Zeybekci, "İzmir'i körfeze sıkıştırarak değil Manisa, Uşak, Aydın, Muğlası ile olabildiğince kültür sınırlarını dağıtarak Türkiye gibi yapacağız. Biz Türkiye'yi öyle planlıyoruz. Türkiye ile İzmir birbirine çok benziyor. Ham maddesinin başkasının enerjisinin başkasını yönettiği, bir dünyada Türkiye'yi bu hale getirdik. Bundan daha ileriye getirmek 500 milyar dolar ihracata getirmek için şu anki tarzımız, yöntemimiz ve kaynağımızla o noktaya gideceğimizi iyi biliyoruz" diye konuştu. "Türkiye olarak kavşak noktasındayız. Yeni yeni etken bir ekonomi dönemiyle ilgili adımlar atıyoruz" diyen Zeybekci, şöyle devam etti: "İzmir'i de öyle yapacağız. Türkiye sürdürebilir şekilde hammadde kaynaklarını ele almadan tüketim alışkanlıklarını belirlemeden İzmir'i, Manisa'yı, Muğla'yı içine almadan 2023 hedeflerini tutturamayız. Tarihe bakarak büyük İzmir'i ortaya çıkaracağız. Yapacağımıza eminim. Kolayca yapacağız."

"İzmir'in sivil toplum kuruluşları, Başkan Kocaoğlu'nun şikayetlerini kafama aldım dile getireceğim" diyen Zeybekci, şunları kaydetti: "ABD dahil olmak üzere Japonya, AB ülkelerinin en büyük sorunu emeklilere ayırdığı ücretlerdir. Biz Türkiye olarak turizmde dünyada 6. sıradayız. O alanda hızla geliyoruz. Ama öyle bir serbest bölgeler kuralım ki dünyadaki o gelişmiş ülkelerdeki emeklilerini ağırlayalım. O coğrafya İzmir olsun, sağlık serbest, sosyal güvenlik serbest bölgesi olsun. Orada misafir edeceğimiz 50 bin kişi 5 milyon turiste bedeldir. Çünkü 365 gün kalıyor. İnşallah bunları konuşacağız."


"Türkiye kötü olmayacak, merak etmeyin"

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Türkiye 10 Ağustos'tan sonra istikrarsızlaşacak" diyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray'ın konuşmasındaki siyasi eleştirilere de cevap verdi. "Türkiye'de çok olağanüstü haller, günler yaşıyoruz" diyen Zeybekci, "Bahse girilen konular, temennileri hayretle seyrettim burada. Dinledim, elinize ne geçecek? '10 Ağustos'tan sonra Türkiye'de sonuç ne olursa olsun kötü olacak.' Böyle bir şey var mı? Siyasetin tıkandığı yer bu. Türkiye'de siyasetin tıkandığı yerler var. Parlamenter durum bu yapıyla tıkandı. İktidar ümidi olmayan bir muhalefet yolan geçen tüm neticelerin peşine takıldığı sürece olmaz. Türkiye 10 Ağustos'tan sonra kötü olmayacak, merak etmeyin. Malesef üzülüyorum birileri için, el ovuşturanlar için. Türkiye kötü olmayacak. Türkiye yıl sonunda çok çok daha beklenmedik yerlerde olacak. Türkiye Allah'ın izniyle çok yakın bir gelecekte cari açık gibi problemlerden kurtulacak" dedi.


İzmir 'Serbest'lik istiyor


İzmir Ekonomi Zirvesi'nde görüş ve isteklerini dile getiren konuşmacılar, ESBAŞ örneğini verirken, İzmir'e Akdeniz çanağının en büyük serbest bölgesinin kazandırılması gerektiğinin üzerinde durdular 


Katılımcıların üzerinde durduğu diğer konular arasında ise, teşvikler, limana yatırım, yerli otonun İzmir'de yapılması, kentin Avrupa Kültür başkenti olması, kaynak akışının hızlanması, mevzuatın sadeleştirilmesi yer aldı


BİNALİ YILDIRIM

(AK Parti Yatırımlardan Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili)

Enerjimizi boşa harcamayalım

İzmir'e yapılacak tüm yatırımlarda hepimizin görevi zaman ekonomisinin paranın daha önünde olduğu gerçeğini görüp ona göre hareket etmek, hızlı karar vermektir. Enerjimizi boş işlerde harcamayalım. Teşvik sistemiyle ilgili İzmir'in beklentileri var. Teşvik sistemi Manisa'yla kıyaslanıyor. Sabuncubeli Tüneli de yapıldığı zaman artık iki şehir birleşmiş olacak. Türkiye haritasında birbirine yakın başka hiç böyle bir şehir yok. Dolayısıyla bu gerçeği göz ardı etmemek lazım. Bu şehirlerin birleşmesinde bir mahsur yok ama bir asimetrik durum olması İzmir'in aleyhine bir sonuç doğuruyor. Aslında genel teşvikler dışında birçok imkan var. İzmir'in önce yatırım alanlarını, gelişim alanlarını karar verip onun üzerinde oynamadan devam etmemiz lazım. Çünkü büyük yatırım, yabancı sermaye gelmeden olmaz. 1 milyar dolarlık yatırım için mutlaka yabancı ortak bulacaksınız. İzmir'in Dikili'den başlayıp en güney ucuna kadar mutlaka turizm bölgesi olarak tescil edilmesi lazım. Dünyada artık kuru limanlar konuşuluyor, serbest bölgeler konuşuluyor. İzmir'in hak ettiği yatırımları alabilmesi için önce alt yapıdan başlamak üzere biz görevimizi yaptık, yapıyoruz. Bundan sonra sıra üst yapıya çalışacak olanlarda sıra, yatırımcıda. Yatırımcı artık şunu bahane edemez; Efendim yol yok, havaalanı yok, deniz limanları yetersiz gidemiyoruz. Bunlar mazeret olmaktan çıktı. Ne yapacağız? Bundan sonra yatırımcının gelmesini beklemeyeceğiz. Bizler İzmir'in kanaat önderleri, karar vericileri gidip yatırımcıları kendimiz arayıp bulup onları buraya gelmesi için ikna edeceğiz. Gerekirse önlerine halı bile sereceğiz. Güçlü siyasi irade ve istikrarın ülkemize sağladığının neler olduğunu gördük. İzmir'de her şeye rağmen yabancı yatırımcı sayısı 428'den bugün 1204 seviyelerine kadar yükselmiş. İzmir bununla yetinmemeli, İzmir'in çok daha fazlasını hak ettiğini biliyoruz ve el birliğiyle çalışacağız. 

Serbest bölgeler Türkiye'de istihdamın nakit ihtiyacının karşılanması, yüksek katma değerli teknolojik ürünlerin ülkemize kazandırılması için önemli bir imkandır. Geçmişte sicillerinde sıkıntı olabilir ama bunun bir bölgeyle sınırlı değil, artık bir il bazında, hatta bir bölge bazında yaygınlaştırılmasında dikkate almamız lazım. 


AYTUN ÇIRAY

(CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili) 

İzmir verdiğini alamıyor

Bugün İzmir'deki teşvik rakamlarına baktığımız zaman oradan Petkim'i çıkarın, İzmir'e bir şey kalmaz. İzmir bilmem kaçıncı sıraya düşer. Türkiye'de işsizlik yüzde 9-11 ile seyrederken İzmir'de yüzde 15.4. Bu çok ciddi bir şey. Türkiye'de İzmir milli gelire yüzde 7, kamu bütçesine yüzde 10 katkı vermesine rağmen bunun yüzde 5'ini dahi geri alamayan bir il konumunda. CHP olarak 2011 seçimlerine giderken gerçekler üzerine bir vizyon ortaya koyduk. Dedik ki Türkiye Cumhuriyeti 2023 yılına geldiği zaman 2.5 trilyonluk büyümeye ulaşacaktır. Türkiye'de fert başına düşen milli gelir 31 bin dolar olacaktır. İşsizlik oranı yüzde 6'ya gerileyecektir, ihracatımız 600 milyar dolar olacaktır. İş tasarruflarımızın milli gelire oranı yüzde 22'ye ulaşacak, cari işlemler açığı yüzde 2.5'e inecektir. Bu bir hedeftir. 2011 yılında kondu. Bunu yapacak kadrolar bizde vardı. Yeni krizlerin olmaması için şart olan bir şey var. Siyasi istikrar. Siyasi istikrar için şart olan şey ise yurtta sulh, cihanda sulhtur.


AZİZ KOCAOĞLU

(Büyükşehir Belediye Başkanı)

Görüşümüz mutlaka alınmalı

Manisa ile İzmir arasındaki teşvik farklılığı artık kalkmalı. İzmir Körfezi'nin yaklaşım kanalı projesinin başlaması ve limanın büyütülmesi gerekiyor. Biz de Büyükşehir belediyesi olarak kuzeye sirkülasyon kanalı yapacağız. İzmir'de sağlık turizmi için 400 hektar alan belirlendi, planlamalarda 300 dönümlük alanda alışveriş merkezi yapılması dayatıldı. Birbirine zıt iki şey aynı alanda olmaz. Akıl, bilim ne diyorsa onu yapmamız gerekiyor.İzmir'in gündeminde 2 tane stat var. Göztepe ve Karşıyaka stadı. Bunların stat olması şehrin içerisinde göbeğinde, biri Karşıyaka sahilde, diğeri Güzelyalı sahile 50 metre. Bu kentin olmayacak yerine stat yapıp kenti kirletmeyin, trafiği kirletmeyin. Eğer bir kente önemli bir şey yapılacaksa mutlaka ve mutlaka yerel yönetimlerle bunun planının programının tartışılması görüşünün alınması, görüşünün de haklı gerekçelerinin nazarında dikkate alınması gerekir. Öbür türlü kaynak israfından başka hiçbir yere gidemeyiz. Ben bir tek şey söyleyerek cümleme son veriyorum. İzmirin il genel meclis üyeleri, İzmir'in valileri çalışmışlar çabalamışlar tasarruf etmişler 150 senede bin 704 tapu almışlar, tapu edinmişler. İl özel idarelerİ kapatıldı, bu 1704 tapudan sayın valimizin başkanlığındaKİ komisyonda İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bir tane tapu verilmedi, bir tane iş makinası verilmedi. Bunun sorgulanması lazım.


EKREM DEMİRTAŞ

(İzmir Ticaret Odası Başkanı)

"Yerli otoyu İzmir'de yapalım"

2009'da bölgesel ve sektörel teşvik düzenlemesi yapıldığında yani, sırtımıza basıldığında sesimiz çıkmadı. Kendimize güvendik. 1'inci bölgede olsak da, yanıbaşımızda 3'üncü bölge olsa da problem değil bize yine gelişmemizi sürdürürüz dedik. Ama olmuyor. Şu an İzmir'in OSB'leri 2'nci bölgedeymiş gibi teşvik alıyor. Yanıbaşımızdakiler de 4'üncü bölge. Yatırımcı İzmir yerine daha fazla teşvik alan illeri tercih ediyor. İzmir'in sırtına basılmış durumda. İzmir 722 milyon TL yatırım çekerken, Manisa'nın aynı dönemdeki yatırım tutarı 2 milyar 786 milyon TL. Bu şekilde İzmir'de işsizlik yüzde 15.4 de olur, yüzde 25.4'de olur. Otomotiv ve kimyada ihracatçı birliği kurmamız konusunda sizden destek bekliyoruz. Artık Marmara doldu, taştı. İzmir'de çok gelişmiş bir oto yan sanayi var. Yerli otoyu İzmir'de yapalım. 2023'de 500 milyar dolar ihracat olacaksa İzmir'in 100 milyarını yapması gerekir. O nedenle; teşvik adaletsizliğinin bitmesini, potansiyelimizi kullanmamıza engel olunmamasını, Başbakanlık Yatırım Ajansı'nın İzmir'de şubesinin açılmasını ve gelen yabancı yatırımcılara İzmir'i de göstermelerini istiyoruz. Başbakanlık Tanıtma Fonu'ndan, İstanbul, Antalya kadar olmasa da kaynak ayrılmasını, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılında 2023 Dünya EXPO'sunun ve Dünya İktisat Kongresi'nin İzmir'de yapılması için hemen çalışmaya başlanmasını talep ediyoruz. Sağlık turizminin gelişmesi için, İnciraltı'nın, yerel görüşler çerçevesinde kısa sürede düzenlenmesini ve İzmir'in pilot bölge olarak desteklenmesini istiyoruz. Biz, artık KOBİ programı değil OBİ destek programı yapılmasını istiyoruz. Tarımda, ürün bazında destek verilmesini istiyoruz. Sırtımıza basılıp, başka yerlere el verilmesin.


ENDER YORGANCILAR

(Ege BÖlgesi Sanayi Odası Başkanı)

Yatırımlar kaçıyor

İzmir'in merkezi bütçeye yaptığı katkıyla kamu yatırımlarından aldığı pay arasındaki makas giderek açılıyor. Kent yeni yatırım çekemiyor, elindeki yatırımları da teşvik adaletsizliği nedeniyle Manisa'ya kaçırıyor. Teşvik sisteminde 1'inci bölgede yer alan kent son işsizlik rakamlarına göre istihdamda 6'ncı bölge kentleriyle aynı sıralamaya geriledi. Petkim ve SOCAR'ın yapacağı yatırımlar hariç tutulduğunda kentte önemli bir yatırımın olmadığı görülüyor. İşsizliği yüksek bölgelere özel istihdam desteği verilmesi işsiz sayısının aşağı indirilmesinde etkili olabilir. İzmir-Manisa sınırında 3 kilometrekarelik çapta 4 ayrı derecede teşvik uygulanıyor. Bu adaletsizliğe neden oluyor. Sınır illerde yaratılan haksız rekabeti önlemek için, OSB'lerde yapılacak yatırımlara komşu ilin teşvik oranları uygulansın. Örneğin İzmir'deki OSB'lerin yüzde 59'u boş. Buralarda yapılacak yatırımlara Manisa'daki yatırımlara sağlanan teşvik oranları uygulansın, bu alanlar dolunca da bu haklar kaldırılsın. Yeni nesil serbest bölgelerden olan ve dünyada başarılı örnekleri bulunan "Özel Ekonomi Bölgeleri" modeli uygulamaları ile İzmir, "serbet şehir"e dönüştürülmelidir. Yapılan her ülke kıyaslamasının içinde yer alan Güney Kore ve Çin'in başarısında, özel ekonomi bölgelerinde yabancı yatırımlara ve teknolojilere kapılarını açması önemli etkendir. Limandan uzakta olduğu halde ESBAŞ'ın başarısı da dikkate alınıp İzmir'in pilot il seçilerek, limana yakınlığı ve potansiyeli ile Aliağa Bölgesi'nin "özel ekonomi bölgesine" dönüştürülmesi sağlanmalıdır. İlçe bazlı sektörel teşvikler verilmelidir. Sağlık sektöründe ivme kazanan İzmir'de, kapsamı genişletilmiş tıbbi ilaçlar, sağlık turizmi, biyomedikal öncelikli yatırım kapsamına alınarak, 20 milyon TL yatırım tutarı makul bir seviyeye çekilmelidir. Çeşme yarımadası, öncelikli yatırımlara dahil edilerek turizm sezonunu 12 aya çıkartacak Yap-İşlet-Devret modeli alınmalıdır. 1. bölgede yer alan illerde de yatırım döneminde vergi indirimi sağlanmalıdır.


IŞINSU KESTELLİ

(İzmir Ticaret Borsası Başkanı)

İzmir'in altın golü

İzmir'e Akdeniz çanağının en büyük serbest bölgesini kazandırmak gerekiyor. Deniz bağlantılı bir serbest bölge, İzmir'e, ihtiyaç duyduğu yatırım iklimini getirmede önemli bir rol oynayacaktır. Bu proje için dünyanın en büyük serbest bölgelerinin cazip teşviklerin bir adım ötesine geçecek teşvikler verme becerisini gösterebilmeliyiz. Böyle bir serbest bölge yatırımı, şüphesiz İzmir'in altın golü olacaktır. Benzer bir adım, İzmir Sağlık Serbest Bölgesi için atılmalıdır. İzmir ekonomisi ivmelenene kadar, kentimizin, çevredeki illerle en azından eşit teşvik uygulamalarına ihtiyaç duyduğu açıktır. Bu nedenle İzmir'de yapılacak bütün yatırımlar için en az 3'üncü bölge teşviği verilmesi zaruridir. İzmir'in bir cazibe merkezi haline gelmesi için elbette sadece serbest bölgeler kurması yetmez. İzmir, Avrupa Kültür başkenti adayı olmalıdır. İzmir'e dev eğlence parkları kazandırılmalıdır. Süper Lig'de takımlarımız olmalıdır. İzmir bir gastronomi merkezi olmalıdır. Kente Paris'tekine benzer bir çağdaş hal kurulmalıdır. İzmir, uluslararası bir tarım fuarı düzenlemelidir. Bütün bu meselelerin çözümü için İzmir'e her türlü kaynak akışının hızlanması gerekiyor.


SABRİ ÜNLÜTÜRK

(Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı)

Mevzuat elden geçirilmeli

Destek mekanizmalarını yeniden gözden geçirmeliyiz. Basitleştirmelere ihtiyacımız var. Bu hepimizin kaynağı. Bu yüzden bu kaynakları doğru zamanda, doğru firmalar kullanmalı. Eski bir mevzuatımız var ve oldukça karışık. Uzun değerlendirme süreleri bizi olumsuz etkiliyor. Sürecin nasıl işlediğini de uzmanlarla beraber değerlendirdik. Başvuru kolay, değerlendirme ve ödeme sürecinde işler karışıyor. 15 tane devlet yardım mevzuatımız var. En eskisi 15 yıllık, en yenisi 2 yıllık. 2023 hedefine ulaşmak için yenilikçi mevzuata ihtiyaç var. Mevzuat, firma odaklı olmalı. Bundan kastımız, devlet desteklerini vermemeye tasarlanmış. Biz bunun tersini istiyoruz. Firmanın tüm ihtiyaçlarını karşılamalı. Basitleştirmemiz gerekir. Akredite devlet yardımları uzmanlığı gibi bir alan oluşturulmalı. 


SAVAŞ ERCAN

(Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Başkanı)

Limana yatırım gerekiyor

Teşvik sistemi, İzmirli yatırımcıyı zor durumda bıraktığı gibi teşvikten yararlanabileceği diğer bölgelere yönlendiriyor. Alsancak Limanı'nın ihtiyacı olan yatırımlar bir an önce hayata geçirilmeli. Aliağa bölgesi, yakında Çandarlı ve Petkim Limanı ile bölgenin parlayan yıldızıdır. Nemport ve Ege Gübre Limanları ile bölgemizin önemli konteynır bölgeleridir. Gemi geri dönüşüm sanayi bölgesi dünyanın 4., Avrupa'nın en büyük hacmne sahiptir. Aliağa'nın en büyük sorunu ulaşımdır. Lojistik merkezlerinin karayolunun şartları iyileştirilmelidir. Dikili, Aliağa, İzmir, Çeşme ve Kuşadası limanları ile büyük İzmir Limanı'nı yaratmak istiyoruz. Balıkçıların sorunları da unutulmamalı. Balık çiftliklerinin en önemli ihtiyacı Kıyı Lojistik Tesisleri kurulmalı. Balıkçı barınakların sorunları çözülmeli. Alaçatı'daki sörf turizmine yatırım yapılmalı.



Yeni Asır




Geri Dön