29 / 03 / 2024

KONUTDER Konut Sektörü Temmuz 2014 Değerlendirmesi!

KONUTDER Konut Sektörü Temmuz 2014 Değerlendirmesi!

Türkiye'de konut sektörünün son durumunun anlaşılabilmesi ve ilerleyen dönemde ne yönde gelişeceğinin tahmin edilebilmesi için bazı ekonomik veriler ve siyasi iklimin etkileri göz önüne alınmalıdır...



Türkiye'de konut sektörünün son durumunun anlaşılabilmesi ve ilerleyen dönemde ne yönde gelişeceğinin tahmin edilebilmesi için bazı ekonomik veriler ve siyasi iklimin etkileri göz önüne alınmalıdır.


Konut Kredisi Faiz Oranları


Konut kredisi aylık ortalama faiz oranları 2014 yılının ilk çeyrek döneminde artış eğilimi içine girmiş ve Mart ayında yüzde 1,10’a kadar yükselmişti. Nisan ayında durağanlaşan konut faiz oranları Mayıs ayından itibaren sınırlı bir gerileme içindedir. Haziran ayında ortalama aylık konut kredisi faizi yüzde 1,05’e kadar inmiştir. Faiz oranlarında yaz ayları boyunca kademeli ve sınırlı bir gerileme beklentisi bulunmaktadır.


Konut Kredileri Artışı Yavaşladı; toplam konut kredilerindeki artış hızı yeni yılda yavaşlamıştır. Aralık ayı sonunda 110,1 milyar TL olan konut kredileri Temmuz ayında 116 milyar TL’ye ulaşmıştır. Temmuz  ayında konut kredilerinde yıllık büyüme yüzde 15,0’e gerilemiştir.


Konut Alma Eğilimi


Yılın ilk yarısında konut kredisi ile konut alımlarında Türkiye genelinde yüzde 34 civarında azalma gözlenmiştir. Türkiye’de yaşanan bu azalma, kredili satışlardaki azalmadan kaynaklanmaktadır.


Konutta peşin satışlara baktığımızda ise yılın ilk yarısında artış gösterdiğini görmekteyiz. Peşin parayla konut alma eğilimi var ancak kredi kullanıp konut alma eğilimi zayıflamış durumda. Bu durum, tek başına kredi faizinin yüksekliğinden değil, ekonomiye ve geleceğe güvensizlikten de kaynaklanmaktadır.

Konut kredisi kullanıcılarının genel ekonomik durum ve belirsizliklerin etkisiyle de alım kararlarını etkiledikleri ve konut fiyatlarında balon iddiasının da taleplerin geri çekilmesine neden olduğu bilinmektedir.


Konut Kredisi Hacmi

2006 yılından günümüze kadar olan kredi hacimleri incelendiğinde, konut kredisi hacminin 93,5 %’sini Mevduat Bankaları oluştururken 6,5%’lik kısmını Katılım Bankaları oluşturmaktadır. 

Temmuz ayı başında 115 milyar TL’yi aşan konut kredisi hacmi, 25 Temmuz itibariye 115,5 milyara ulaşmıştır. Bir önceki aya göre kredi hacmi %0.07 oranında artmıştır.

08 Ağustos verilerine göre toplam kredi hacmi 116 milyar olarak açıklanmıştır.




Hanehalkı İşgücü İstatistikleri


Türkiye  İstatistik Kurumu’nun Mayıs 2014’de yayınladığı hanehalkı iş gücü istatistikleri incelendiğinde Türkiye genelinde 15 yaş üzeri kişilerde işsiz sayısının 2014 Mayıs ayı döneminde 2.551.000 kişi olduğu, işsizlik oranının ise %8,8 seviyesinde gerçekleştiği görülmektedir. 


Yine Mayıs 2014 döneminde 15 ve daha yukarı yaştaki istihdam edilenlerin sayısının 26.538.000 kişi, istihdam oranının ise 46,7 olduğu görülmektedir.


Mevsim etkilerinden arındırılmış istihdam sayısı ise bir önceki döneme göre 6 bin kişi azalarak 25 milyon 996 bin kişiye ulaştı. İstihdam oranı ise 0,1 puanlık azalış ile %45,7 olarak gerçekleşti.


Mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlerin sayısında 2014 yılı Mayıs döneminde, bir önceki döneme göre 108 bin kişilik artış gerçekleşti. Sonuç olarak İşsizlik oranı ise 0,3 puanlık artış ile %9,5 oldu.



Temmuz.2014 verileri ve son siyasal gelişmeler birlikte değerlendirildiğinde;


Türkiye'de 10 Ağustos tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarının, devam eden yurtiçi politik gerilim ve 2015 Haziran'da yapılacak parlamento seçimlerine kadar devam edecek belirsizlik nedeniyle Türkiye'nin kredi notunun etkilendiği ve bu sebeple yerli ve yabancı yatırımcının temkinli davranmasına yol açmıştır. 

Cumhurbaşkanlığı seçimi sonuçlarının etkilerinin, yeni Başbakan belirlenene ve 2015 parlamento seçimleri AKP'nin anayasayı değiştirecek çoğunluğu elde edip etmediğini ortaya koyana kadar tam olarak görülemeyeceği gibi parlamento seçimleri ve yeni hükümetin oluşumunu AKP'nin içindeki bölünmelerin ekonomi politikası ve yönetim yaklaşımını nasıl etkileyeceği konusunda bazı işaretler verecektir. AKP içindeki dinamiklerin gelişiminin politik gerilim ortamının ve 2013 ortasından bu yana süren belirsizliğin devam etmesine yol açabileceğini düşündürmektedir.

 2003 yılından itibaren Başbakan Erdoğan ve AKP hükümetlerinin sadece yapılan yapısal iyileştirmelerden değil, aynı zamanda global likidite ve yabancı sermaye girişleri, hızlı kredi büyümesi yoluyla sağlanan tüketim ve yatırım artışlarındaki ivmenin, önümüzdeki dönemde aynı oranda sağlanmasının zorlaşacağı görülmektedir.

Önümüzdeki döneme bakıldığında risklerin aşağı yönlü olması ve artan jeopolitik riskler nedeniyle yılın geri kalanında, Türkiye ekonomisinde büyümenin bu yıl 2013'deki yüzde 4'ten 3'e gerilemesi beklenmektedir.

TCMB'nin gösterge faiz ve gecelik borçlanma faizinde yaptığı indirimler, Türkiye'de enflasyon risklerini arttırmıştır ve bu durum merkez bankasının bağımsızlığının sorgulanmasına sebep olmuştur. 

Konut Satış Temmuz 2014 İstatistikleri için tıklayın

Yapı İzinleri 2014 Ocak - Haziran Verileri için tıklayın


Geri Dön